İstanbul, Türkiye
Pzt - Cum : 09:00 - 17:00

Çılgın Çağın! Yeni Yönetim (VUCA) Yetkinlikleri

Çılgın Çağın! Yeni Yönetim (VUCA) Yetkinlikleri

Sürdürülebilirliği yönetebilmek!

 İş dünyası küreselleşme ve 1970 yılı sonrası artan çevresel ve sosyal krizlerle, sürdürülebilirlik yaklaşımı altında yeni bir gelecek anlayışının farkındalığına vardı. 2000’li yıllardan itibaren, çevresel ve sosyal alanlarda gelişmesi gereken konulara çözüm ararken, yenilikçilik yaklaşımı ile dijitalleşme, akıllı zeka gibi konular gündemimizde kritik yer tutmaya başladı. Bizi teknolojik çağ ile bir anda tanıştıran bu konular aslen sürdürülebilirlik modeline geçişini de adreslemektedir. Bugün teknolojik yeniliklerle ortaya çıkan iş modellerini ve dönüşümleri dolu dizgin yaşıyoruz.

Kurumlar artık sürdürülebilirlik hedefi ile faaliyetlerini ve ürünlerini gelecekte bir şekilde konumlamak için pozisyonlar alıyor. Birçok alan yeniden tanımlanıyor, yenileri keşfediliyor. Baş döndürücü bu devinim her gün artarak gerçekleşiyor. Hızla değişen iç içe geçmiş gündemler, emin olduğumuzu düşündüğümüz ama sürprizlerle karşılaşılan sonuçlar! Takibi her geçen gün çok daha zorlaşan ve dünyanın farklı köşelerinde yaşanan yeni gelişmeler, belirsizlikler, felaketlere yol açabilen olaylar ve ortamlar! 

 Bu noktada karşımıza yeni bir soru çıkıyor! Aslında ticari bir şirket olmasının ötesinde her kurumun kendisine sorması gereken soru: Çalışanlarım ve yöneticiler kimler, kurumu, sektörü başarılı yarınlara taşıyabilecek becerilere sahip mi? 

 Kurum sürdürülebilirliğini yönetebilmek ve Yönetim Yetkinlikleri ilişkisi tam bu noktada gündemimizde kritik bir yer tutuyor! Nasıl mı?

Geleceğe hazırlanırken! Vizyon 2050..

Konuyu geçmiş yılları da hatırlayarak ele alalım!

2011 yılında Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Vizyon 2050 projesinin Türkiye tanıtım çalışmalarını yapmak oldukça keyif vericiydi. 2010 yılında yayınlanan Vizyon 2050 raporu, geleceği şekillendiren 9 önemli alanı, küresel alanda faaliyet gösteren şirket yöneticilerinin ortak öngörüsü ile irdeler ve olası gelecek senaryolarını anlatır. Tam da bu nedenle, yani kollektif deneyim ve bilinç ile geleceği geniş perspektifle anlatan heyecan verici bir çalışma olduğuna hep inanmışımdır. Bu proje konsey ve üyeleri tarafından hala odak alanları seçilerek ileriye taşınan ve geliştirilen bir projedir.

WBCSD tarafından dünyadaki değişime ilk defa bütünsel yaklaşan Vizyon 2050 Projesi şu üç soru etrafında şekillenmiştir:

  1. Sürdürülebilir bir dünya neye benzer? 
  2. Bunu nasıl gerçekleştirebiliriz? 
  3. Böyle bir dünyaya doğru hızla yol almada iş dünyası nasıl bir rol oynayabilir?

Gelecek belirsiz mi?

Raporun önsözünde proje eş başkanları -ve tabi ki tüm proje katılımcısı kurumlar – tarafından imzalanmış şu satırları görebilirsiniz.

‘’İş liderleri olarak bizler, gelecek için planlama yapmaya ve onun nasıl görüneceğine ilişkin varsayımlarda bulunmaya alışkınız.

Fakat gelecek, hiçbir zaman bu kadar çok soru ve bu kadar ciddi sonuçları olan yanıtlar barındırmamıştı. Ve gelecek bizlerin (iş dünyası, kamu, sivil toplum kuruluşları, toplum ) bugün neler yaptığına hiç bu kadar bağlı olmamıştı.’’

Vizyon 2050, varsayım yada korku senaryosu değil, olabileceklerin gerçekçi şekilde ortaya konmaya çalışıldığı bir proje olmuştur. İçerik statik bir plan olarak algılanmamış, reçeteler içermemiştir. Proje zaman içinde beyin fırtınası yapılarak geliştirilebilecek birçok alan sunmuştur. Zamanla gelişen alanlar, dünyadaki hızlı bozulmalara cevap olmaya çalışırken; VUCA[1] ortamlarını yaratmıştır.  Kısaca değişken, belirsiz ve kaotik ortamlar olarak tanımlanabilecek VUCA ortamları doğal olarak yeni yönetim gerekliliklerini beraberinde getirmiştir. Bu durumda yukarıda WBCSD tarafından tanımlanmış olan üç maddeye, bugün bir dördüncü olarak şunu da ekleyebiliriz.

  1. Nasıl ve kimlerle yönetmeliyiz? Gerekli yetkinlikler nelerdir?

 Diyebiliriz ki; Vizyon 2050 projesi, VUCA[1]dünyasına açılan farkındalığı vurgulayan ilk projelerden biridir.

Sürdürülebilirlik VUCA dünyasını tanımak ve uyum sağlayabilmek için en önemli deneyim platformudur.

Sürdürülebilir bir dünya ..

Rapor önsözü şöyle devam eder: ‘’İklim değişikliği, küresel nüfus artışı, kentleşme megatrendleri ile iş dünyasının, hükümetlerin ve toplumun çabaları dikkate alınarak oluşturulan Vizyon 2050, insanlık ve üzerinde yaşadığı gezegen açısından önümüzdeki 40 yıl için olası en iyi sonucun bir fotoğrafı niteliğindedir.

Kısaca hedeflenen sonuç; 2050 yılında dünya üzerinde yaşayacağı tahmin edilen 9 milyar insan için gezegenin her gün sunabildiği ve yenileyebildiği kaynakların sınırları içinde kalabilmek, ama bu nüfusa yeterli gıda, temiz su, sağlık hizmetleri, barınak, mobilite ve eğitime dayalı refah içinde bir ortam sağlayabilmek için bugünden aksiyona geçebilmektir.’’

İş Dünyasının Rolü..

İş dünyası bu noktada spotları kendi üzerine çevirerek paydaşları ile beraber yapabileceklerini öngörmüş hatta rakamsal verilerle bu çalışmaları fırsat olarak isimlendirmiştir. Bu hedefle yol haritası ve eylem planları, işin gereklilikleri ile tanımlanmıştır.

‘’Daha azla daha fazlasını yapmak, değer yaratmak, refahı artırmak ve insanlığın durumunu düzeltmek bu kazanımlardan birkaçı. Bizim açımızdan bunlar ana kazanımlardır, Çünkü en temel düzeyde iş dünyasının büyümesini ve zenginleşmesini sağlayan şey fırsattır. Bu fırsatların çoğu da yükselmekte olan pazarlarda karşımıza çıkacaktır.! ‘’

Böylece sürdürülebilir bir dünya için birçok konuya özellikle şirketlerin dikkati çekilerek, sorumlulukları vurgulanmış ve verimlilik temelli çözüm ortamı tanımlanarak, fırsat alanlarına dikkat çekilmişti. Kısacası yeni iş imkanları tanımlanmaya başlamıştı.

Nasıl başarılacak?

Önsözde takiben vurgulanan sonuç ise:‘’İş dünyası, üzerine düşen rolü gereğince oynayabilmek için en iyi yaptığı şeylere (inovasyon, adaptasyon, işbirliği ve uygulama) devam edecektir. Ancak hepimiz için doğru olanı bulma amacıyla—çünkü doğru yapmak zorundayız— başka şirketlerle, hükümetlerle, akademik ve hükümet dışı kuruluşlarla oluşturacağımız işbirlikleri içinde bu faaliyetleri gerçekleştirme biçimimizi değiştireceğiz.’’

Sonuçta hedeflenen yolda çalışmalar hızla başladı, hakikaten pek çok şirket önemli çalışma ve başarılara imza attılar ve atmaya devam ediyorlar.

Sürdürülebilir iş modeline geçişte başarı için VUCA yetkinlikleri,
VUCA ortamlarını yönetmede başarı için Sürdürülebilirlik deneyimi!

Bugün gelişim alanı nerede?

Aradan yaklaşık 10 yıllık bir sure geçti. (Vizyon 2050 çalışmaları 2009 yılında başlamıştır) Sürdürülebilir kalkınmayı anlamak ve dönüşüm çalışmaları yapmak kurumlar için değişim yönetim ve yeni kararlar alanı oldu. O dönem için yeni ve karmaşık gibi görünen konular kanımca bugün için farkındalığımızı ve vizyonumuzu açtı. Ama yeterli olabildi mi?

Zira yaşadığımız son yıllarda değişim o kadar hızlı ki, beraberinde birçok belirsizliği, karmaşayı ve net olamayan ortamları beraberinde getirmektedir. Hatta yaşanan doğal afetler bile bunun bir parçası oldu.

Hızlanan değişim..

Her ne kadar Vizyon 2050 raporu, 2010 – 2020 yıllarını belirsizliğin en çok olacağı ‘Karmaşa Dönemi’ olarak tanımlasa da, bu karmaşanın bize ne gibi sorunlar getirebileceği çok net değildi.!

Bugün özellikle büyük şirketlerin yöneticileri olmak üzere, tüm profesyoneller için karar alabilmek daha da fazla riski içinde barındırıyor! Hatta öyle ki bireysel yaşamlarımızda bile adım atabilmek zorlaşıyor!

Gençler bugün okudukları alanın gelecekte yeni teknolojik gelişimler ile var olup olamayacağını sorguluyor, ev için yatırım yaparken hangi bölgenin dere yatağında olduğu, sel baskını risklerinin bölgede olup olmadığı, prim yapma olasılığından daha öne geçebiliyor! İklim değişimini çoğumuz kabul etmekle beraber, aynen bu sene deneyimlediğimiz gibi orman yangınlarının nerede ve ne zaman yada hangi sıklıkta çıkabileceğini tahmin edemiyoruz, yada hangi fabrika ve/veya tarım alanında sel, tufan, dolu ve benzeri bir sorun yaşanabileceğini ve kayıplarımızın ne boyutta olabileceğini bilmiyoruz.

Bu sorulara daha bir çokları eklenebilir  !

  • Bugün hiç bilmediğimiz çıkabilecek herhangi bir ciddi salgının etkileri ne olurdu?
  • Hayatımıza yeni giren ve hızla kullanım alanı genişleyen Drone’ların kargo ve lojistik sektörüne nasıl bir etkisi olabilir?
  • Yeni iş alanları ve fırsatlar her gün artıyor! Ama fakirlik ve bu nedenle zorluk yaşayan insan sayısı da artıyor. Toplumsal sorunlar yaratan bu durumun önüne nasıl geçebiliriz?

İşte geçmişte aklımıza bile gelmeyecek bu durumları yönetmek ve çözüm bulmak sorumluluğu artık şirket yöneticilerinde ve yönetim kurulları odalarında gündem maddesi olarak konuşuluyor!

Peki nasıl yönetebiliriz?

VUCA[1]çağı..

Karmaşanın daha da ötesinde bir hal alan ortamda yönetimsel sorumluluk sadece o anlık krizi çözmenin ötesine de geçmiş durumdadır. Bu durum öngörülebilir sebep sonuç ilişkilerini geçersiz kılarak, çoğunlukla da ancak olayın ardından oluşabilecek karmaşık tepkiler zincirini önceden anlayabilmeyi ve hızla aksiyon almayı içeriyor.

Yaşanan doğal felaket sonrası, üretimde yaşanan sorunların, çalışanların işlerini kaybetmelerine kadar gidebileceğini düşünebilmek gibi! Avustralya’da çıkan bir salgın hastalığın ülkemizde yaratabileceği ekonomik ve politik kriz gibi! Bangladeş de yaşanan bir iş kazasının tüm dünyada iş sağlığı ve güvenliği anlamında yeni kuralları ve kontrolleri ön şart haline getirmesi ve her zaman çalıştığımız kurumlarla  olan işimizi kaybetmemiz gibi!

Sakin ve düzenli görünen ekonomik ve politik ortamlar kısa süreler içinde kaosa sürüklenebiliyor; iş piyasaları önemsiz gibi görünen sebeplerden dolayı çok kısa sürede panik ve çalkantılar yaşatabiliyor. Yani tam bir VUCA ortamı deneyimleniyor.

VUCA karmaşasından anlam çıkarabilmek için daha becerikli davranmalı ve getirdiği zorluklara uyum sağlayacak bir zihin yapısıyla yeni alanları öğrenmeyi yaşamımızın her alanına entegre edebilmeliyiz. Kısacası artık hangi üniversiteden hangi MBA derecesini aldığımız değil, VUCA dünyasında ne kadar becerikli olduğumuz daha fazla önem taşıyor.

Neden VUCA Yetkinliklerinizi geliştirmek önemli?

Aslında hemen hemen her neden VUCA yetkinliklerine uyumunun önemine çıkıyor ama bazılarını sıralamak gerekirse!

 Sürdürülebilirlik konusu ile iç içe iseniz, değişimi anlamak ve yukarıda tanımladığımız ortamları yönetmek doğrudan sizin sorumluluğunuzda ise, CEO ve/veya genel müdür pozisyonunda yada kurum için önemli fonksiyonların birinin lideri durumundaysanız, risk yönetimi yapmak, kriz çözmek sizin işiniz ise, giderek hızlanan bu karmaşık dünyayı daha iyi anlamak ve yönetmek istiyorsanız, bu ortamda becerilerinizi geliştirmek, kullanmak ve öğrenim alanlarınızı doğru yönlendirmek istiyorsanız, işiniz hızlı kararlar ve aksiyonlar almayı gerektiriyorsa, sonuç odaklıysanız, kariyerinizi daha yönetimsel alanlara taşımayı hedefliyorsanız, Vuca yetkinlikleriniz konusunda çalışmak sizin için önemli olmalı!

Ve işte Sürdürülebilirlik ile Harrison Assessments arasındaki ilişkinin tek olmayan ama belki en kapsamlı bağlantı noktası;

VUCA ortamlarının getirdiği zorlukları, VUCA yetkinliklerine dönüştürebilme becerisini elde edebilmektir.

Bu hedefle çalışmalarımızı yöneticiler ve ekiplerle derinleştirerek vizyon sahibi, kavrayış kabiliyetleri gelişmiş, esnek ama daha net, çevik yöneticiler için beraber çalışmalar yapıyoruz. VUCA yetkinliklerimizin durumunu ölçümlüyor ve gelişim alanlarını beraberce tespit edip beraber planlar yapıyoruz. Siz de yöneticilerinizin bu alandaki gelişimini hedefliyorsanız yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.… ✌🏼🌟💫

#sustainability #harrisonassessments #talent #development #engagement #vuca #socialcapital #sustainabledevelopment #yourgreateststrengths #awareness #purpose #sdgs #investinpeople #sustain4future #humanresources #emotionalintelligence #leadership #bettermanagement #coaching


[1]VUCA kısaltması (İngilizce), istikrarsız ve hızla değişen dünyamızı tanımlayan dört faktörü ifade etmektedir.

*Volatility- Değişkenlik, *Uncertainty- Belirsizlik, *Complexity- Karmaşıklık,*Ambiguity-Muğlaklık

All photo credits are belong to artists of Unsplah-Matt Howard, Josh Reimer, Kgrkz, hello-i-m-nik, Jason Leung, Josh Hild.. Thank you.

Sürdürülebilirlik Gündemine Farklı Yaklaşım COVID -19 & Yaşama Hep Beraber Tutunmak ! Ruhunuz Nereye Koşuyor?!