İstanbul, Türkiye
Pzt - Cum : 09:00 - 17:00

Sürdürülebilirlik Gündemine Farklı Yaklaşım COVID -19 & Yaşama Hep Beraber Tutunmak !

Başkalarına destek verirken beraberce ayağa kalkabilmek bu dönemde yaşanacak en mucizevi, en muhteşem yaklaşım olabilir. Çünkü biz birbirimiz için varız ve anlamlıyız.

Hepimiz evlere kapandık ve bu dönemde çoğumuz kendimizi okuma, araştırma ve öğrenmeye verdik. Bazılarımız için bu bir kaçış, bazılarımız için disiplin, kimimiz için de arayış ! Benim için de aynı… Okuduklarımı bazı gündem başlıkları ile hızla bağlayınca paylaşmak istedim.

Şahsen etrafımda epey sayıda arkadaşım endişe, üzüntü ve sıkıntı arasında kaybolduğundan yakınıyor. Halihazırda çözülmesi bekleyen konular üzerine, COVID – 19 hayatlarımıza girince – değişim ve zorunluluklar nedeni ile dayanmak daha güçleşti. Önce sağlığımız sonra yaşam gerekliliklerimiz, finansallarımız için devamlı endişe durumundayız.

Kısaca COVID-19 dünyayı depresyona sürekledi diyebiliriz.

Bugünlerde hepimiz için geçerli ve çok normal bir tepki, ama aşırı noktaya gelip antidepresanlara sarılmaya doğru gidildiğinde, zaten bozulmaya hazır olan sağlıklar, bu ilaçlarla bir müddet baskılandıktan sonra daha vahim sonuçları beraberinde getirme potansiyeli taşıyor. Bunu tabiki ben değil doktorlar söylüyor.

Özellikle doğal yaşam ve doğal ürünlere daha fazla inanan doktorlar, yaşam tarzımız dahil, yiyeceklerimiz ve başvurduğumuz çözümlerde doğal ürünleri tercih etmemizin öneminden bahsediyorlar. Aslen bu akımdaki doktorlar hasta olmadan, sağlıklı tercihler ile yaşam düzeni kurabilmemiz için bizlere destek oluyor ve Wellness* anlayışına daha çok inanıyorlar.

Wellness diye bildiğimiz sektör uzun zamandır büyüyor. *Wellness kelimesinin sözlükteki tam Türkçe karşılığı – esenlik olarak geçiyor. Esenlik ise, sağlıklı ve iyi olma durumunu tanımlamak için kullanılıyor.

Sağlıklı olmak; hastalık ve sakatlığın olmadığı, ruhen, bedenen ve sosyal olarak iyi olma halidir.  

Her durumda sağlıklı olabilmek için iyimser kalmamız gerektiğini hatırlatan NY Times yazısı ve bağlı araştırma da der ki : İyimserlerin hastalık ve ölüm riski oranı çok daha düşüktür! 

Biz ruhen iyi kalabildikçe, vücudumuzun da ruhumuzun da daha sağlıklı, enerjik ve yaratıcı kaldığı bir gerçek. İyimserlik bizi hep daha yukarı çıkarırken, negatiflik ise bunun tam tersi ki, özellikle vücutta iltihaplanmayı arttırarak hastalıkların ortaya çıkmasına ya da olan hastalıkların daha kötüleşmesine neden olduğu anlatılıyor. Aslında beyinlerimizde yarattığımız olumsuz senaryo gerçekten oldukça uzak olma potansiyeline dahi sahip! Kısaca kendimizi bilmeden düşüncelerimiz ile hastalığa sürüklüyoruz. Bozulan çevre, toprak ve tohum, yediğimiz besinlerdeki vitamin ve minerallerin eskiye göre aynı kalitede olmaması ve yemek tarzımızın sağlıklı tercihler dışına çıkması da durumu daha da kötüleştiriyor.

O nedenle pozitif kalabilmek önemli. Bu konuda verilen önerilerden en pratiği düşüncelerinizi takip etmek ve negatif bir düşünce yakaladığınızda bu düşünceye pozitif yönden yaklaşmak. Böylece iyimser olma alışkanlığını kazanmak.

Kendinizin ne kadar iyimser ya da kötümser olduğunu anlamak isterseniz diye önerilen minik bir test var. İyimserlik düzeyinizin nerede olduğunu değerlendirmek için aşağıdaki ifadelerin her birinin sizin için geçerli olup olmadığını cevaplayabilirsiniz.

– Belirsizliğin olduğu dönemlerde, genellikle en iyisini beklerim.

– Geleceğim hakkında her zaman iyimserim.

– Benim için iyi şeylerin olacağını olumsuz şeylerden daha çok bekliyorum.

Aynı şekilde kötümserlik derecenizi genel olarak değerlendirmek isterseniz

– Hiç bir şeyin istediğim gibi olmayacağı beklentisindeyim.

– Başıma gelen iyi şeylere nadiren güveniyorum.

– Bir şey benim için yanlış gidecekse, gidecektir.

Günümüzün sıkıntılarına dönersek; peki bu durumu aşmak için ne yapacağız?

Yine NewYork Times farklı bir yazı yayınlamış.. Oldukça basit anlatmış. Hepimize fikir ve umut olacağına eminim

NYTimes yazısı özetle der ki: Endişeniz zihninizde olur, stres bedeninizde olur ve kaygı zihninizde ve bedeninizde olur. Küçük dozlarda endişe, stres ve kaygı yaşamlarımızda olumlu güçler olabilir. Ancak araştırmalar çoğumuzun çok endişeli, çok stresli ve çok endişeli olduğunu gösteriyor. Dr. Marques’e göre iyi haber, belirtilerinizi düzenlemeye yardımcı olacak basit ilk adımların olmasıdır: Yeterince uyuyun; düzenli, besleyici yemekler yiyin; ve vücudunuzu hareket ettirin.

İzninizle bir ekte ben yapabilirsem, lütfen yakın çevrenizi izleyin, anlamaya çalışın ve empati yapın.

Biz kendi endişe ve kaygılarımız arasında kaybolmaya doğru koşarken aslında destek olabileceğimiz çok konuyu fark edemeyebiliriz. Başkalarına destek verirken beraberce ayağa kalkabilmek bu dönemde yaşanacak en mucizevi, en muhteşem yaklaşım olabilir. Bizden çok daha zor durumda olan birine destek olabilmek, her yer kapandığı veya insanlar artık bu ortamlarda olamadığı için sokaklarda açlıkla boğuşan yüzlerce, belki binlerce sokak hayvanına bireysel olarak destek verebilir veya destek olanlara katılabilirsiniz. Bunlar için mutlaka sokakta olmak gerekmiyor ve odaklanılabilecek, yapılabilecek çok iş var.

Yardıma muhtaçlara destek vermek, onları yaşama bağlamak gibi yüce bir yaklaşım varken, bunalıma ve antidepresanlara sarılmak gibi bir lüksümüz sizce bu dönemde var mı ?

Çoğunuzun bildiği gibi bir Şaman öğretisi şöyle der…

Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz..

Nehirler kendi suyunu içemez..

Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez..

Güneş kendisi için ısıtmaz.

Ay kendisi için parlamaz..

Çiçekler kendileri için kokmaz..

Toprak kendisi için doğurmaz..

Rüzgar kendisi için esmez..

Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz

Doğanın anayasasında ilk madde şudur..

Her şey birbiri için yaşar..

Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur..

Bütünlüğün önemini anlatan bu anlatımın özü ise iki cümle!

“Ben biz olduğumuz zaman Ben olurum.”

“Ben, ben olduğum için sen, sensin…

Öyle ise ekosistemin bir parçası olan bizler de birlikte daha aydınlık, daha adil günlere ulaşmak ve yeni düzeni beraber şekillendirebilmek için elele verebiliriz.

Pozitif kalalım, esen kalalım. ✨✨✨✨✨

.

Çılgın Çağın! Yeni Yönetim (VUCA) Yetkinlikleri