Harika bir yazı okudum! Konuyu hangi alanda profesyonelseniz o boyuttan değerlendirip çözümler önerebilirsiniz. Sürdürülebilirlik perspektifinden bakınca tüm yönleri görebilmek mümkün. 2003 yılında Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) toplantılarına katıldığımda konuşulanların çoğu gerçekleşiyor!
Dünyadaki sorunlara çözüm getirmek ve kalkınma amaçlı teknolojik gelişmeler hızla ilerliyor. Ancak artan nüfus ve maalesef eğitimsizlik ve klasik iş kalıpları nedeni ile sorunları kartopu gibi büyüterek önümüze getiriyor. WBCSD Başkanı Bjorn Stigson o zaman konuşmasında dünyanın 2020 yılına kadar türbülans çağından geçeceğini beklediklerini ve birçok sistemin değişmesi gerekliliğinden bahsetmiş, iş dünyasının küresel liderlerinin, inovasyonu çözüm yolu olarak gördüklerini söylemişti. Bu konuları tekrar irdeleyip değişime öncülük yapmanın önemi o gün aslında çok netti. Her seviye eğitim, şirket yapıları, iş sahaları hatta nüfus artışı önümüzdeki dönemde önemli değişimler yapmak mecburiyetinde kalacak. Tabiki düşünce sistemlerimizde! Aslında bu değişimde gerçekleşmeye başladı. Üniversiteden yeni mezun bilinçli öğrencilerin iş arama tercihlerinden de bunu izleyebilirsiniz. GenX, Y, konusu kısaca. GenZ bizi iyice şaşırtacak gibi 🙂
Türkiye’nin bilgi toplumu olması gerekliliğini bu platformda sürekli görüyor ve katılıyorum ama üretim olmadan da olmayacağı görüşünü savunanlardanım. Tarımı ise ama Sürdürülebilir Tarımı! ilk sırada görüyorum. Kariyerimin 10 yılını teknoloji şirketlerinde geçirmiş biri olarak bilginin öneminin arttığının ve teknolojiyi iyi kullanmanın önemli olduğunu yenilemek isterim. İkisini beraber kullanan hızla ilerledi. Çalışanların daha kaliteli, yaratıcı olabilecekleri eğitim ve bilgilerle katılımcı olabilecekleri motivasyonu yüksek, sürdürülebilir bir yapıya geçebilmemiz ümidi ile.
MAKALE İÇİN :Technology is taking jobs away from men—and reviving a pre-industrial version of masculinity http://flip.it/IHUAXx